Present Perfect - Use of For, Since, Yet, Just, Already

Present Perfect + ever, never, already, yet

“The Present Perfect” geçmişte belirli bir zamanda başlayan ve halen de devam eden eylemleri dile getirmek için kullanılır. Bu tense bu anlamda kullanıldığı zaman çoğu kez aşağıdaki sözcüklerle birlikte kullanılır.

for
not yet
up to now 
since
still
all the time 
never
ever
seldom
always
so far now
by now 
yet
until now
before 
all my / your / his / her / life

For: ..... den beri/ ..... dır/dür 

“FOR” bu tense ile kullanıldığı zaman, geçmişte belirli bir noktada başlayan bir eylemin şimdiye dek devam ettiğini gösterir. Bu geçen süre sayısal olarak söylenebilir:
  • for ten minutes : on dakikadan beri
  • for three hours : üç saatten beri
  • for four days : dört günden beri
  • for years / ages : yıllardır
  • for a while : bir süredir
  • for along time / for long : uzun zamandır
Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:
  • The workmen have been on hunger strike for three days
  • English teacher has been in this school for six years.
  • Men have been interested in the stars for centuries.
  • My brother has worked at the hospital during the past two years. 
  • I have always gone to the night clubs for the last ten years.

“last” the Simple Past Tenes ile genelikle kullanılır. Ancak, “for” “the last …..” ile kullanıldığında the Present Perfect ile kullanılır. “for” yerine “over” ifadesi de kullanılabilir.

· I haven’t seen John for the last few weeks.
· For the last two decades computers have been widely used in every aspect of life.
· We haven’t worhed so hard over the two months


For a long time - (For) Long'un kullanılışları : 

A. Olumlu cümlelerde:
  • I have lived here for a long time.
  • The Browns have been in istanbul for a long time.
B. Olumsuz cümlelerde:

Olumsuz cümlelerde “for a long time” ya da “(for) long” kullanılır. Ancak bunlarla kurulan iki cümle arasında zaman ve anlam bakımından bir fark vardır.

a) For a long time:
  • I haven't played tennis for a long time.
Bu cümle bize, benim bir zamanlar tenis oynadığımı ve sonra bıraktığımı ve uzun zamandan beri hiç tenis oynamadığımı gösterir

b)  (For) Long:
  • I haven't played tennis for long.
Bu cümle, benim kısa bir süre önce tennis oynamaya başladığımı ve şu anda da oynadığımı gösterir.

C. Soru cümlelerinde:

Soru cümlelerinde genellikle “(for) long” kullanılırsa da bazen “for a long time” ifadesi de aynı anlamda kullanılmaktadır.
  • Have you lived in Istanbul (for) long? veya
  • Have you lived in Istanbul for a long time?

Since: ..... den beri

Since” geçmişte belirtilen bir başlangıç noktasından şu ana dek geçen süreyi gösterir, “since” sözcüğünün edat (preposition), zarf (adverb) ve bağlaç (conjunction) olarak üç ayrı fonksiyonu vardır:

A. İlgeç (edat) - (preposition) olarak :
  • since my last birthday : doğum gününden beri
  • since six o'clock : saat altıdan beri
  • since yesterday : dünden beri
  • since last week : geçen haftadan beri
  • since Sunday : pazar gününden beri
  • since October : Ekim ayından beri
  • since the war : savaştan beri
  • since morning : sabahtan beri
  • since last year : geçen yıldan beri
  • since 1970 : 1970'den beri
  • since two years ago : iki yıldan beridir
Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:
  • We are very hungry. We have not eaten anything since morning.
  • It has not rained here since September.
  • Where have you been since last Friday?
  • There hasn’t been any earthquake since 1850.
Bir eylemin ne kadar süre devam ettiğini ortaya çıkartmak için “how long?” ne zamandan beri devam ettiğini ortaya çıkartmak için de "since when?" soru sözcükleri kullanılır. “When” The Present Perfect Tense’ de kullanılmaz.
  • Since when have you been in Istanbul?
  • How long have they been in Istanbul?
  • Since when has your son been interested in music?
  • How long has your som been interested in music?
B. Zarf (adverb) olarak :
  • since : o zamandan beri
  • since then : o zamandan beri
  • ever since : o zamandan beri
Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:
  • My friend left last month, and I have not heard from him since then.
  • My sister went to Germany in 1980, and has lived there ever since.
  • I saw Martha two years ago, but I haven't seen her since.
  • My family came to Istanbul in 1970, and they have been there since then.
C. Bağlaç (conjunction) olarak :

İki cümlecik “since” ve “ever since” bağlaçları (conjunction) ile birbirlerine bağlanırlar. Bu bağlaçlarla başlayan Yan Cümlecikler genellikle “The Past Simple” ile kurulurlar:
  • We haven't seen each other ever since we graduated from the university.
  • I have been interested in politics ever since I became a member of the party.
  • I have gone to Turkish schools and have had many Turkish friends since I came here.
Bazen Yan Cümlecikte (subordinate clause) “The Past Simple” yerine “The Present Perfect” ya da “The Present Perfect Continuous” kullanılabilir. Ancak bu cümleciklerde kullanılan fiillerin süreklilik gösteren bir eylemi dile getirmesi mutlaka gereklidir. Kısa süreli bir eylem ancak “The Past Simple” ile dile getirilebilir.
  • We have never been to the theatre ever since we have been living in Istanbul.
  • It has been a long time since I have lived in Turkey.
  • Since we have owned a car, we have gone camping every year.
Bazen Ana Cümlecikte (main clause) “The Present Prefect” yerine “It is .......” ile başlayan ve “The Present Simple” ile kurulan cümlecikler kullanılır. Bu yapı “It has been …...” ile de kullanılabilir. Bu tür ifadelerde “since” den sonra olumsuz bir ifade kullanılmaz.
  • It is years since I enjoyed myself so much.
  • How long is it since you had a row with your wife?
  • How long is it since we last had fish?
  • It is now nearly fifty years since the revolution took place.
Aşağıdaki cümleyi uzun zamandan beri bu kadar lezzetli bir yemek yemediğimiz zaman söyleriz. Çünkü yeme işi ya henüz sona ermiştir yada sofranın başındayız, yada ikinci cümlede belirtildiği gibi yıllardan beridir hiç bir yere tatile gitmediğimizi vurgulamak için söyleriz.
  • l haven't eaten anything so delicious for ages.=
  • It has been for ages that I have eat nothing so delicious.
  • I haven’t gone anywhere for holday for years.=
  • It has been years since I went nowhere for holiday.

Ever / Never

Ever ve Never Şu andan itibaren daha önce belirsiz bir zamanda olan işleri ifade eder.
  • Have you ever visited Berlin? Yes, I have.
  • (Hiç Berlin'i ziyaret ettin mi? Evet, ettim.)
  • Have you ever visited İstanbul? No, never.
  • (Hiç İstanbul'u ziyaret ettin mi? Hayı, hiç / asla.)
Ever

'Ever' aşağıdaki gibi kullanılır.

Soru cümlelerinde kullanılır.
  • Have you ever been to England?
  • Has she ever met the Prime Minister?
Olumsuz soru cümlelerinde kullanılır.
  • Haven't they ever been to Europe?
  • Haven't you ever eaten Chinese food?
 'Nothing .... ever' ile 'Nobody....ever' kalıplarıyla olumsuz ifadelerde kullanılır.
  • Nobody has ever said that to me before.
  • Nothing like this has ever happened to us.
'Ever' ilk kez yaptığımız işler için de kullanılır.
  • It's the first time (that) I've ever eaten snails.
  • This is the first time I've ever been to England.
Never daha önce hiç bir zaman anlamına gelir. Not ....ever ile aynıdır.
  • I have never visited Berlin
Dikkat edin. Never ile Not birlikte kullanılamaz.
  • I haven't never been to Italy.I have never been to Italy.
Not: Ever ve Never daima esas fiilden önce kullanılır.

Already and yet:

Already

'Already' daha önce belirsiz bir zamanda olmuş bir eylemi bildirir ve onun tekrar edilmesinin gereksiz olduğunu ifade eder.
  • I've already drunk three coffees this morning . (and you're offering me another one!)
  • Don't write to John, I've already done it.
'Already'  esas fiilden önce ya da cümlenin sonunda kullanılır.
  • I have already been to Tokyo.b . 
  • I have been to Tokyo already.
Ayrıca sorularda da kullanabiliriz:
  • Have you already written to John?
  • Has she finished her homework already?
Yet

'Yet' soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Biraz önce olmasını beklediğimiz olayların gerçekleşmediğini ifade eder ya da sorarız. 'Yet' daima cümlenin sonunda kullanılır.
  • Have you met Judy yet?
  • I haven't visited the Tate Gallery yet.
  • Has he arrived yet?
  • They haven't eaten yet.
Yet to + V1

Özellikle de olması gerektiğini düşündüğümüz bir şeyin, şimdiye kadar olmadığını veya yapılmadığını söylemek için kullanılır.
  • The group has yet to find a replacement for the director who left in September.
  • (Grup, Eylül ayında ayrılan yönetmenin yerine konulacak birin henüz bulamadı.)
  • I have yet to receive your letter. Please send it to me as soon as possible.
  • (Mektubunuzu henüz almadım. Lütfen en kısa zamanda bana gönderin.)
Just

Henüz bitmiş bir işi ifade etmek için, cümleyi yardımcı fiil ile asıl fiil arasına “just” koyarak kurarız.
  • I have just locked the door. (Kapıyı tam şimdi kilitledim.)
  • Ali has just come home. (Ali tam şimdi eve geldi.)
  • Have they just gone out? (Onlar tam şimdi mi gittiler?)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski