Home vs House

Home ve House Arasındaki Fark

Home, isim olarak kullanıldığında , kişinin kendi meskeni,  evi, yurdu, yaşam alanı anlamına gelir
Sıfat olarak  eve ait, kişinin oturduğu yer veya ülkeyle ilgili anlamlarına gelir. Zarf olarak ta kişinin geleneksel veya resmi olarak bulunan konumunu, yaşam yerini ifade eder.

Home, fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi aramak, yerleşmek veya hedeflemek anlamına gelirken, house, barınmak, bir yapı veya kapalı alan içinde tutmak anlamına gelir.

My bike is a home product.
(Bisikletim yerli üretimdir.)
The goal was greeted by jubilation from the home fans.
(Gol, ev sahibi taraftarların coşkuyla karşılandı.)
The company has reached agreements with 60 potential customers at home and abroad.
(Firma, yurtiçi ve yurtdışında 60 potansiyel müşteri ile anlaşma sağladı.)
We haven't found a home for all my father's books yet.
(Henüz babamın tüm kitapları için bir yer bulamadık.)
The hotel is going to be converted into a nursing home.
(Otel huzurevine dönüştürülecek.)
The Home Secretary has recommended the two drug dealers for deportation.
(İçişleri Bakanı iki uyuşturucu satıcısına sınır dışı edilmelerini tavsiye etti.)
We watched a home movie of my second birthday party.
(İkinci doğum günü partimin bir evde çekilmiş filmini izledik.)
Storks home to their nests when the spring comes. 
(Bahar geldiğinde leylekler yuvalarına dönerler.)
After retiring, my grandpa decided to home his summer house.
(Büyükbabam emekli olduktan sonra yazlık evine dönmeye karar verdi.)

House, ev, konut; inşa edilmiş veya insanların mesken olarak hizmet veren bir yapı anlamına gelir. Hem İngiliz hem de Amerikan İngilizcesinde house iki katlı veya bodrumu olan müstakil ev anlamına gelir.

Every room in the house has a fireplace.
(Evin her odası şöminelidir.)
House prices in Istanbul have been falling because of the economic stagnation.
(İstanbul'da konut fiyatları ekonomik durgunluk nedeniyle düşüyor.)
The burglars ransacked the house but found nothing valuable.
(Hırsızlar evi altüst ettiler ama değerli hiçbir şey bulamadılar.)
The refugees have been housed in temporary accommodation.
(Mülteciler geçici barınaklara yerleştirildi.)
The gas meter is housed in the cupboard under the stairs.
(Gaz sayacı merdivenlerin altındaki dolapta yer almaktadır.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski