Aural ve Oral Arasındaki Fark
AuralIşitsel, duyumsal; kulaklarla veya işitme duyusuyla ilgili anlamına gelen bir sıfattır.
The opera was an aural as well as a visual delight.
(Opera hem işitsel hem de görsel bir zevkti.)
You can use these tapes as aural material.
You can use these tapes as aural material.
(Bu bantları işitsel materyal olarak kullanabilirsiniz.)
After developing aural difficulties my grandma started wearing a hearing aid.
After developing aural difficulties my grandma started wearing a hearing aid.
(İşitsel zorluklar yaşadıktan sonra büyükannem işitme cihazı takmaya başladı.)
Oral
Sözlü, ağızdan, konuşulan (yazılıdan ziyade) veya ağızla ilgili bir şeyi ifade eder: sıfattır.
Oral
Sözlü, ağızdan, konuşulan (yazılıdan ziyade) veya ağızla ilgili bir şeyi ifade eder: sıfattır.
The exam consists of two parts:a written test and an oral.
(Sınav iki bölümden oluşur: yazılı sınav ve sözlü.)
We hurried an oral agreement before signing a formal contract.
(Resmi bir sözleşme imzalamadan önce aceleyle sözlü bir anlaşma yaptık.)
This is an oral medicine. You will have it once every morning after breakfast.
(Bu ağızdan alınan bir ilaçtır. Her sabah kahvaltıdan sonra bir kez alacaksın.)