Rob, Steal, Mug and Burgle


Steal”, başkasına ait olan bir şeyi yasa dışı olarak, kişiden habersizce almak eylemidir. Çalmak, hırsızlık yapmak

I didn't steal it! Maria gave it to me!
(Ben çalmadım! Onu bana Maria verdi!)
If you continue to steal you'll end up in prison.
(Hırsızlığa devam edersen sonunda hapse gireceksin.)
He used to steal from shops just for the thrill of it.
(Sırf zevk olsun diye dükkânlardan hırsızlık yapardı.)

Burgle”, bir eve veya bir iş yerine bir şeyleri çalmak için girmek anlamına gelir. Hırsızlık yapmak, soymak

Thieves burgled the warehouse.
(Hırsızlar depoyu soydu.)
Two teenagers burgled the home of Mr Jones's mother.
(İki genç, Bay Jones'un annesinin evini soydu.)
They were burgled while they were on holiday.
(Tatildeyken soyuldular.)

Rob”, sahibinden hukuka aykırı bir şekilde bir şeyi almak eylemidir. Soymak

They robbed the bank in broad daylight.
(Güpegündüz bankayı soydular.)
The bank was robbed by a gang of bandits.
(Banka bir haydut çetesi tarafından soyuldu.)
The tomb had been robbed of its treasures.
(Mezarın hazineleri çalınmıştı.)

Mug”, birini tehdit ederek, saldırarak veya döverek ve sonradan ona ait olan şeyleri çalmak anlamına gelir.

A group of hoods mugged Tyler on Park Avenue.
(Bir grup serseri, Park Avenue'de Tyler'ı soydu.)
While walking along a side street, Dick was mugged by two youths.
Bir yan sokakta yürürken, Dick iki genç tarafından soyuldu.
A lot of people don't go out at night for fear of being mugged.
Pek çok insan soyulma korkusuyla geceleri dışarı çıkmıyor.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski