Imply ve Infer Arasındaki Fark
Implyİma etmek, demeye getirmek, işaret etmek, belirtmek anlamlarında kullanılabilir.
Democracy does not imply a limitless diversity within society.
(Demokrasi, toplum içinde sınırsız bir çeşitlilik anlamına gelmez.)
The victim's friend implied he thought he knew who the murderer was.
(Kurbanın arkadaşı, katilin kim olduğunu bildiğini ima etti.)
Infer
Çıkarım yapmak, anlam çıkarmak
(Kurbanın arkadaşı, katilin kim olduğunu bildiğini ima etti.)
The letter seems to imply that the minister knew about the business deals.
(Mektup, bakanın iş anlaşmalarını bildiğini ima ediyor gibi görünüyor.)
(Mektup, bakanın iş anlaşmalarını bildiğini ima ediyor gibi görünüyor.)
Byzantine coins imply some connection with Constantinople.
(Bizans sikkeleri, Konstantinopolis ile bir bağlantıya işaret eder.)
Infer
Çıkarım yapmak, anlam çıkarmak
From your smile I infer that you're pleased.
(Gülüşünden memnun olduğunu çıkarıyorum.)
From the evidence we can infer that the victim knew her killer.
(Kanıtlardan, kurbanın katilini tanıdığı sonucuna varabiliriz.)
He inferred that the answer was no from her hesitation.
(Tereddütlerinden cevabın hayır olduğu anlamını çıkardı.)
People usually infer an unknown fact from a known fact.
(İnsanlar genellikle bilinen bir olgudan bilinmeyen bir gerçeği çıkarırlar.)