Assure, Ensure and Insure

Assure, Ensure ve Insure Arasındaki Fark

Assure”, güvence vermek; bir kuşkuyu veya güvensizliği ortadan kaldırmak için bir bireyin diğerine söylediği (seni temin ederim ki..) bir sözdür. 

I'm sorry I'm late with my homework. I assure you, it won't happen again.
(Üzgünüm ödevimi geciktirdim. Sizi temin ederim, bir daha olmayacak.)

A government spokesman has assured the refugees that they will not be sent back to their countries.
(Bir hükümet sözcüsü mültecilere ülkelerine geri gönderilmeyeceklerine dair güvence verdi.)

I assure you that the work will be done on time, and within the agreed upon budget.
(İşin zamanında ve kararlaştırılan bütçe dahilinde yapılacağına dair sizi temin ederim.)

Ensure”, birine bir şeyin kesinlikle olacağının garantisini vermek için kullanılır. 

You'd better ensure that everything the salesman promises is written into the contract.
(Satıcının vaat ettiği her şeyin sözleşmeye yazılmasını sağlamanız daha iyi olur.)

I need to study more to ensure I get a passing grade.
(Geçer bir not aldığımdan emin olmak için daha fazla çalışmam gerekiyor.)

Insure” ise ilk ikisinden tamamen bağımsız olarak bir şeyi sigortalamak anlamında kullanılır.

How much will it cost to insure my car against accident?
(Arabamı kazaya karşı sigortalamam ne kadara mal olacak?)

The insurance company said they won’t insure our house against floods.
(Sigorta şirketi evinizi sellere karşı sigortalamayacaklarını söyledi.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski