Amount vs Number

Amount ve Number Arasındaki Fark

Amount

“Miktar” anlamına gelir; sayılamayan ve soyut isimlerle kullanılır: Fiil olarak ta kullanılabilir.

A large amount of money: çok miktarda para
Amount of work: işin miktarı
Amount of happiness: mutluluğun miktarı
Amount of dirt: tozun / kirin miktarı

You wouldn't believe the amount of time I spend answering email.
(E-postaları yanıtlamak için harcadığım zamana inanamazsın.)
Doing 30 minutes of exercise a day amounts to nearly 4 hours a week.
(Günde 30 dakika egzersiz yapmak, haftada yaklaşık 4 saat eder.)
The money I have to pay in rent and bills amounts to quite a lot.
(Kira ve faturalar için ödemem gereken para oldukça fazla bir toplam eder.)

Number

“Bir çok anlamına gelir; sayılabilir ve somut çoğul ifadelerle kullanılır. Fiil olarak ta kullanılabilir.

A number of people: bir çok insan
A number of attempts : bir çok girişim
A number of novels: bir çok roman
A number of trials: bir çok deneme

A growing number of people are going vegetarian.
(Giderek artan sayıda insan vejeteryan olmaya başlıyor.)
The crowd at last night's concert numbered in the tens of thousands.
(Dün geceki konserdeki kalabalık on binlerce kişiye ulaştı.)
The people wounded in the blast numbered in hundreds.
(Patlamada yaralanan kişi sayısı yüzlere ulaştı.)

A number of  vs The number of

A number of miktar olarak bir çok anlamına gelir ve a number of ifadesinin kullanıldığı öznenin ardından çoğul bir fiil gelir.

A number of potential buyers have expressed interest in the company.
(Bir dizi / Bir çok potansiyel alıcı, şirkete ilgi gösterdi.)
A number of houses were demolished so that the supermarket could be built.
(Süpermarket inşa edilsin diye birkaç ev yıkıldı.)
A number of celebs are going to attend the opening party.
(Açılış partisine birkaç ünlü de katılacak.)

The number of oranı, miktarı sayısı anlamlarına gelir ve the number of ifadesinin kullanıldığı öznenin ardından tekil bir fiil gelir.

The number of reported crimes is increasing at an alarming rate.
(Bildirilen suçların sayısı endişe verici bir oranda artıyor.)
The number of deaths has risen to more than two dozen.
(Ölenlerin sayısı iki düzineden fazla arttı.)
The number of workers in our factory was 300 before pandemic.
(Salgın öncesi fabrikamızdaki işçi sayısı 300 idi.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski