Modals: Certainty and Propobility in Present - Şu Anda Emin olma durumu ve olasılık

Modals: Certainty and Propobility in Present 

İngilizce de olasılıkları ifade ederken, bunları güçlü olasılıklar yada zayıf olasılıklar olarak sınıflandırırız. Yani bir konudan bahsederken ve konu hakkında tahminde bulunuyorsak, ve bu konudan çok eminsek bu olasılık güçlü bir olasılık demektir. Ama bahsettiğimiz konudan tam emin değilsek bu olasılık ifadesi zayıftır.

Must

“must” güçlü olasılıkları ifade eder. Genel anlamda, herhangi bir konuda tahmin yürütüyorsak ve bu konuda çok eminsek kullanılan modal “must”dır ve “present” anlam ifade etmek içinde “must” tan sonra fiil yalın kullanılır. Çünkü modallardan sonra “to” suz mastar (bare infinitive) kullanılır.

· Paul knows a lot of people in this towns. He must live in here.
  (Paul bu kasabalarda pek çok insan tanıyor. Burada yaşıyordur.)

Yüksek olasılık ifade eden cümlelerde “must” kullanılmaz, onun yerine “can” kullanılır.

· Who can it be called you this morning?
· Can it be Mark to left this parcel?

Must +Be + Ving

Konuşma anında olan herhangi bir konuda tahmin yürütüyorsak ve bu konuda eminsek “modal” olarak yine “must” kullanılır. Ayrıca, süreklilik ifadesini katmak için “must” tan sonra “to” suz bir şekilde progressive infinitive “be ving” kullanılır.

· There is a lot of food leftover. They must be expecting more people.
  (Çok fazla yemek artıkları var. Daha fazla insan bekliyor olmalılar.)
· There is a lorry in front of john's house. They must be moving house at the moment.
· He must be living in the same neighbourhood, for I almost see him everyday.
· We must be approaching the city now. Look the surrounding looks more and more urbanised.

Can't

“can’t” olumsuz anlamda güçlü olasılıkları ifade eder. Genel anlamda bir tahmin yürütülüyorsa ve söz konusu olayın olamayacağından emin isek “can't” kullanılır. “present” anlam katmak için ise “to” suz “present infinitive”, yani fiil yalın kullanılır. A merican ingilizcesinde “must not” ayni anlamda kullanılır.

· He has just moved here. He can’t know many people in this city.
  (Buraya yeni taşındı. Bu şehirdeki pek çok insanı tanıyamaz.)
· He even doesn’t know what a goal post is. He can’t be a footballer.
· He even doesn’t know what a goal post is. He must not be a footballer.(AMEng)

Cant’t + Be + Ving

Konuşma anındaki bir eylem hakkında tahmin yürütülüyor ise ve bu eylemin olamayacağından emin isek, “can't” kullanılır. Ayrıca, “progressive” anlam katmak içinde “to” suz “present continuous infinitive” be+Ving modal'dan sonra yer alır.

· Mike and Sam are good friends. They can't be having an argument at the moment.
  (Mike ve Sam iyi arkadaşlar. Şu anda tartışıyor olamazlar.)

Tahmin yürütülürken, “can” kipi sadece soru cümlelerinde kullanılabilir.

· Who can that be at the door?
   (Kapıda kim olabilir?)

Should / Ought to

“Should” ve “ought to” “present” ya da “future” anlamda güçlü olasılığı ifade etmek için kullanılır. Bu durumda tahmin yürütürken daha önceden bir önbilgimizin var olduğu varsayılır.

· That should be Sally coming upstairs. It sounds her way of walking.
  (Yukarı çıkan Sally olmalı. Bu onun yürüme tarzı gibi.)
· It is the end of season and there are plenty of hotels in the town. It shouldn't be difficult to find somewhere to stay.

May / Might / Can / Could

“Present” anlamda bir tahmin yürütülüyorsa ve tahminden çok emin değilsek, ama olasılık dahilinde ise, kullanılan modallar “may / might / can / could” dur. Present anlam katmak içinde “present ınfinitive” in “to” suz yalın şekli kullanılır.

· I feel terrible. Something we ate at the resturant may / might / can / could make me sick
· I am not pretty certain but Peter may / might / can / could know Mary.

May / Might / Can / Could + Be + Ving

Konuşma anında olan bir eylem hakkında tahmin yürütülüyorsa ve yine tahminimizden çok emin değilsek ama olasılık dahilinde ise kullanılan modallar “may / mıght / can / could” dur. Present continuous anlam katmak için de "present progressive ınfinitive"in "to" süz şekli yani "be + Ving" kipten sonra kullanılır.

· I am not sure, but Sally may / might / can / could be sitting in the garden at this moment.



Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski