Gather, Together, Altogether, All Together

Gather, Together, Altogether, All Together

Fill olarak 'gather' ayrı olan şeyleri bir araya getirmek, toplamak, anlamak anlamında kullanılır.
  • I went to several libraries to gather some information about my school project.
  • (Okul projem hakkında bilgi toplamak için birkaç kütüphaneye gittim.)
  • She gathered the children up and hurried into the house.
  • (Çocukları topladı ve aceleyle eve girdi.)
  • From what I can gather, they're old school friends.
  • (Anlayabildiğim kadarıyla onlar eski okul arkadaşları.)
  • From his silence, I gathered that things had not gone well.
  • (Onun sessizliğinden, işlerin iyi gitmediğini anladım.)
İsim olarak 'gather' büzgü, iltihap, çıban anlamlarında kullanılır.
'Together' zarf olarak 'birlikte', 'aynı zamanda', 'aynı yerde; yakın ilişki içinde' anlamında kullanılır.
  • We go to the movies together once in a while.
  • (Arada bir birlikte sinemaya gidiyoruz.)
  • We played together every day when we were kids.
  • (Çocukken her gün birlikte oynardık.)
  • You mix all the dry ingredients together before you add the milk.
  • (Sütü eklemeden önce tüm kuru malzemeleri birlikte karıştırın.)
'Together' sıfat olarak (konuşma dili) 'iyi organize edilmiş, iyi gelişmiş' anlamında kullanılır.
  • He has got a together personality. (Gelişmiş bir kişiliği var.)
Altogether “bütünü, tamamı”, “tüm düşünceler” veya “tamamen” anlamına gelir. All together “herkes birlikte” veya “her şey birlikte” anlamına gelir.

'Altogether'  bir kelime öbeği değil - “tamamen”, “tüm olarak kabul edilen her şey”, veya “hepsinde” anlamına gelen tek kelimeli bir zarf:
  • Some of the professor’s lecture is altogether impossible to understand.
  • (Profesörün bazı derslerini anlamak tamamen imkansız.)
  • His cars are altogether worth more than my house.
  • (Arabaları tamamen benim evimden daha değerli.)
'All together' bir grubun tüm üyelerini ifade eder. “Herkes veya her şey birlikte” veya sadece “bir grupta” anlamına gelebilir:
  • We went all together to the party.
  • (Hep birlikte partiye gittik.)
  • Put your clothes all together in one pile and I’ll wash them for you.
  • (Kıyafetlerini tek bir yığın halinde bir araya koy, senin için yıkayayım.)
Bu cümlenin unsurları arasında bir isim veya fiil görmek nadir değildir:
  • They put all the tickets together in a wallet.
  • (Tüm biletleri birlikte bir cüzdana koydu.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski