İngiliz İngilizcesinde ve Amerika İngilizcesinde farklı tellafuz biçimleri vardır.
garage (BrE'de "garac" diye, AmE'de "garaj" diye telaffuz ediliyor.)
advertisement (BrE'de "advörtismınt" diye, AmE'de "advörtaysmınt" diye telaffuz ediliyor.)
laugh (BrE'de "louf ("peltek fe" ile)" diye, AmE'de "lauf("peltek fe" ile)" diye okunuyor.)
class (BrE="klas"/AmE="kles")
chance (BrE="çans"/AmE="çens")
ask (BrE="ask"/AmE="esk")
after (BrE="aftır"/AmE="eftır")
can't (BrE="kant"/AmE="kent")
example (BrE="ekzampıl"/AmE="ekzempıl")
organization (BrE="organayzeyşın"/AmE="organizeyşın")
Amerikan İngilizcesi'nde bir kelimenin ortasındaki "t", hızlı bir şekilde "d" olarak okunabilir.
water (BrE="vota"/AmE="vodır")
better (BrE="beta"/AmE="bedır")
native (BrE="neytiv"/AmE="neydiv")
notice (BrE="notis"/AmE="nodis")
Latinceden türeyen sözcükler
-our (İngiliz) ve -or (Amerikan). Örnek colour - color
-re (İngiliz) ve -er (Amerikan). Örnek centre - center
-ce (İngiliz) ve -se (Amerikan). Örnek defence - defense
Yunancadan türeyen sözcükler
-ise (İngiliz) ve -ize (Amerikan). Örnek centralise - centralize
-yse (İngiliz) ve -yze (Amerikan). Örnek analyse - analyze
-ogue (İngiliz) ve -og (Amerikan). Örnek dialogue - dialog
Amerikan İngilizcesinde ‘ae’ ve ‘oe’ sadeleştirilir. Örnek gynaecology – gynecology.
İngiliz İngilizcesinde 'Have' fiil olarak kullanılır. İngiliz İngilizcesinde 'Have got' birlikte kullanılır.
-re (İngiliz) ve -er (Amerikan). Örnek centre - center
-ce (İngiliz) ve -se (Amerikan). Örnek defence - defense
Yunancadan türeyen sözcükler
-ise (İngiliz) ve -ize (Amerikan). Örnek centralise - centralize
-yse (İngiliz) ve -yze (Amerikan). Örnek analyse - analyze
-ogue (İngiliz) ve -og (Amerikan). Örnek dialogue - dialog
Amerikan İngilizcesinde ‘ae’ ve ‘oe’ sadeleştirilir. Örnek gynaecology – gynecology.
İngiliz İngilizcesinde 'Have' fiil olarak kullanılır. İngiliz İngilizcesinde 'Have got' birlikte kullanılır.
I have a book. = Bir kitabım var. AmE
I have got a book. = Bir kitabım var. BrE
I don't have a book. = Bir kitabım yok. AmE
I haven't got a book. = Bir kitabım yok. BrE
Do I have a book? = Bir kitabım var mı? AmE
Have I got a book? = Bir kitabım var mı? BrE
I have to go. = Gitmem gerek./Gitmek zorundayım. AmE
I have got to go. = Gitmem gerek./Gitmek zorundayım. BrE
motorway BrE / highway AmE (otoyal/otoban)
biscuit BrE / cookie AmE (kurabiye)
rubbish BrE / garbage AmE (çöp)
sweets BrE / candy AmE (şekerleme)
pavement BrE / sidewalk AmE (kaldırım)
aubergine BrE / eggplant AmE (patlıcan)
flyover BrE / overpass AmE (üst geçit)
pedestrian crossing BrE / crosswalk AmE (yaya geçidi)
Look/seem/appear (görünmek), feel(hissetmek), sound (gibi görünmek) fillerinden sonra İngiliz İngilizcesinde direk isim gelir:
Geçmiş zaman için kullanılan fillerdin 2. halınde farklılık vardır.
dream (Verb 1) - dreamt (BrE) / dreamed (AmE) (Verb 2)
learn (Verb 1) - learnt (BrE) / learned (AmE) (Verb 2)
burn (Verb 1) - burnt (BrE) / burned (AmE) (Verb 2)
smell (V1) - smelt (BrE) / smelled (AmE) (V2)
spell (V1) - spelt (BrE) / spelled (AmE) (V2)
gibi devam ediyor...
İngilizler, "SHALL" derken Amerikalılar, "WILL" diyebiliyor:
Gelecekten bahsederken, özellikle daha resmi durumlarda İngilizler "shall" diyor ancak Amerikanlar "will" demeyi tercih ediyor.
I shall go to the cinema. (Sinemaya gideceğim.) BrE
I will go to the cinema. (Sinemaya gideceğim.) AmE
Edatların (prepositions) kullanımında farklılıklar olabiliyor.
İngiliz İngilizcesinde ‘play in a team’ denilirken, Amerikan İngilizcesinde ‘play on a team’ denilmektedir.
Amerikanlar, "on the weekend" demeyi tercih ederken İngilizler, "at the weekend" diyebiliyor ve bunun gibi daha birçok örnek var.
İngiliz İngilizcesinde müzik aletlerinin başında “the” kullanılır. Ancak Amerikan İngilizcesinde böyle bir zorunluluk yoktur.
He is English, isn't he? (O, İngiliz, değil mi?) BrE
Amerikanlar ise şu şekilde söylüyorlar:
He is American, he isn't? (O, Amerikan, değil mi?) AmE
I have got a book. = Bir kitabım var. BrE
I don't have a book. = Bir kitabım yok. AmE
I haven't got a book. = Bir kitabım yok. BrE
Do I have a book? = Bir kitabım var mı? AmE
Have I got a book? = Bir kitabım var mı? BrE
I have to go. = Gitmem gerek./Gitmek zorundayım. AmE
I have got to go. = Gitmem gerek./Gitmek zorundayım. BrE
Kullanılan kelimeler arasında farklılıklar vardır.
motorway BrE / highway AmE (otoyal/otoban)
biscuit BrE / cookie AmE (kurabiye)
rubbish BrE / garbage AmE (çöp)
sweets BrE / candy AmE (şekerleme)
pavement BrE / sidewalk AmE (kaldırım)
aubergine BrE / eggplant AmE (patlıcan)
flyover BrE / overpass AmE (üst geçit)
pedestrian crossing BrE / crosswalk AmE (yaya geçidi)
petrol BrE / gas AmE (benzin)
lift BrE / elevator AmE (asansör)
lorry BrE / truck AmE (kamyon)
car park BrE / parking lot AmE (otopark)
İngiliz İngilizcesinde sonuna ek gelen kelimelerin sonundaki sessiz harf çift kullanılır:
lift BrE / elevator AmE (asansör)
lorry BrE / truck AmE (kamyon)
car park BrE / parking lot AmE (otopark)
İngiliz İngilizcesinde sonuna ek gelen kelimelerin sonundaki sessiz harf çift kullanılır:
travel – travelling, traveller BrE
Amerikan İngilizcesinde ise bazen sonda bulunan sessiz harf çift kullanılmaz:
Amerikan İngilizcesinde ise bazen sonda bulunan sessiz harf çift kullanılmaz:
traveling – traveler AmE
Look/seem/appear (görünmek), feel(hissetmek), sound (gibi görünmek) fillerinden sonra İngiliz İngilizcesinde direk isim gelir:
She looks a pretty girl. – Tatlı bir kız gibi görünüyor. BrE
Amerikan İngilizcesinde yukarıdaki fiillerin ardından isim gelecekse “to be” yada “like” kullanılır.
She looks to be a pretty girl. – Tatlı bir kız gibi görünüyor.AmE
Bir yol tarifi yaparken "AM/IS/ARE GOING TO" kullanımı ve emir cümlelerinde farklılıklar vardır.
Amerikanlar, bir şeyi tarif ederken "You are going to turn left and you are going to see a sign." (Sola döneceksin ve bir tabela göreceksin.) şeklinde konuşurlar ve "going to" yerine kısaltılmış halini ve daha gündelik, daha az resmi olan halini kullanabilirler. (You are gonna turn left.) = (You are going to turn left.) / (Sola döneceksin.) / "Gonna", konuşma dilinde geçerlidir.
Ancak İngilizler bir şeyi tarif ederken bunu pek tercih etmiyorlar, "going to" yapısı yerine emir cümlelerini daha çok kullanıyorlar. "Turn left and you will see a sign." gibi.
Amerikan İngilizcesinde yukarıdaki fiillerin ardından isim gelecekse “to be” yada “like” kullanılır.
She looks to be a pretty girl. – Tatlı bir kız gibi görünüyor.AmE
Bir yol tarifi yaparken "AM/IS/ARE GOING TO" kullanımı ve emir cümlelerinde farklılıklar vardır.
Amerikanlar, bir şeyi tarif ederken "You are going to turn left and you are going to see a sign." (Sola döneceksin ve bir tabela göreceksin.) şeklinde konuşurlar ve "going to" yerine kısaltılmış halini ve daha gündelik, daha az resmi olan halini kullanabilirler. (You are gonna turn left.) = (You are going to turn left.) / (Sola döneceksin.) / "Gonna", konuşma dilinde geçerlidir.
Ancak İngilizler bir şeyi tarif ederken bunu pek tercih etmiyorlar, "going to" yapısı yerine emir cümlelerini daha çok kullanıyorlar. "Turn left and you will see a sign." gibi.
Geçmiş zaman için kullanılan fillerdin 2. halınde farklılık vardır.
dream (Verb 1) - dreamt (BrE) / dreamed (AmE) (Verb 2)
learn (Verb 1) - learnt (BrE) / learned (AmE) (Verb 2)
burn (Verb 1) - burnt (BrE) / burned (AmE) (Verb 2)
smell (V1) - smelt (BrE) / smelled (AmE) (V2)
spell (V1) - spelt (BrE) / spelled (AmE) (V2)
gibi devam ediyor...
İngilizler, "SHALL" derken Amerikalılar, "WILL" diyebiliyor:
Gelecekten bahsederken, özellikle daha resmi durumlarda İngilizler "shall" diyor ancak Amerikanlar "will" demeyi tercih ediyor.
I shall go to the cinema. (Sinemaya gideceğim.) BrE
I will go to the cinema. (Sinemaya gideceğim.) AmE
Edatların (prepositions) kullanımında farklılıklar olabiliyor.
İngiliz İngilizcesinde ‘play in a team’ denilirken, Amerikan İngilizcesinde ‘play on a team’ denilmektedir.
Amerikanlar, "on the weekend" demeyi tercih ederken İngilizler, "at the weekend" diyebiliyor ve bunun gibi daha birçok örnek var.
Cümlede bir zamanı, bir süreci bilirirken FOR YEARS / IN YEARS farklılıkları
I have lived in here for six years. (Altı yıl burada yaşadım.) BrE
I have lived in here in six years. (Altı yıl burada yaşadım.) AmE
I have lived in here for six years. (Altı yıl burada yaşadım.) BrE
I have lived in here in six years. (Altı yıl burada yaşadım.) AmE
İngiliz İngilizcesinde müzik aletlerinin başında “the” kullanılır. Ancak Amerikan İngilizcesinde böyle bir zorunluluk yoktur.
She can’t play the piano. (Piyano çalamıyor.) BrE
She can’t play piano. (Piyano çalamıyor.) AmE
Kuyruk sorular (TAG QUESTIONS) farklı olabiliyor
Türkçe'de "değil mi?" manasına karşılık gelen "tag questions" da BrE ve AmE arasında farklılık gösteriyor:
She can’t play piano. (Piyano çalamıyor.) AmE
Kuyruk sorular (TAG QUESTIONS) farklı olabiliyor
Türkçe'de "değil mi?" manasına karşılık gelen "tag questions" da BrE ve AmE arasında farklılık gösteriyor:
He is English, isn't he? (O, İngiliz, değil mi?) BrE
Amerikanlar ise şu şekilde söylüyorlar:
He is American, he isn't? (O, Amerikan, değil mi?) AmE
Bir diğer farklılık da tekil ve çoğul isimlerde görülür. Örneğin; İngiliz İngilizcesinde ‘’committee, goverment, team’’ gibi tekil olan ancak çoğul ifadeye sahip sözcükler, Amerikan İngilizcesinde daime tekil olarak ifade edilir. İngilizler ‘’My team arewinning’’ derken, Amerikalılar ‘’My team is winning’’ derler.
Yukarıda sıraladığımız örneklerin dışında her iki lehçe de günlük kullanımda kendi ülkeleri içerisinde dahi farklılıklar göstermektedir. Amerika’da yurtdışı eğitim dil okullarında öğretilen İngilizce ile günlük yaşamda kullanılan İngilizce arasında sayılamaz farklılıklar vardır.
Yukarıda sıraladığımız örneklerin dışında her iki lehçe de günlük kullanımda kendi ülkeleri içerisinde dahi farklılıklar göstermektedir. Amerika’da yurtdışı eğitim dil okullarında öğretilen İngilizce ile günlük yaşamda kullanılan İngilizce arasında sayılamaz farklılıklar vardır.