Polite Request (Kibarca Rica Etme)

Polite Request in English
(İngilizce Kibarca Rica Etme)

İngilizcede kibarca bir istekte bulunmak için çeşitli kalıplar ve ifadeler vardır. Eğer kaba görünmek istemiyorsan bu tür ifadeleri bilmemiz gerekir. KİBARCA İFADELER GENELİKLE SORU BİÇİMİNDE YAPILIR.

Karşınızdaki birinden kendinizin bir istekte bulunması:
İstekte bulunmak Kabul etme Red etme
Can I...? Yes, sure Well, I'm afraid...+ reason
Could I...?
Could I possibly...?
Is it all right if I...?
Do you think I could...?
Yes, of course.
Yes, that's fine.
Certainly.
Well, the problem is...
Do you mind if I...? No, not at all.
No, of course not.
Sorry, but...

Karşınızdaki birinden ricada bulunmak:
Ricada bulunmak Kabul etme Red etme
Can you...? Yes, sure. Well, I'm afraid + reason
Could you...?
Is it all right if you...?
Do you think you could...?
Will you...?
Would you...?

Yes, of course.
Certainly.

Well, the problem is ...
Sorry, but...
Do you mind -ing...?
Would you mind -ing...?
No, not at all.
Of course not.


Can you? Will you? Could you? Would you? Ifadeleri kibar rica ifadelerinde kullanılabilir. Can you ve will you daha samimi kişilerle could you ve would you ise daha kibar ve daha resmi (informal) kullanımı vardır.
  • Can you help me for a minute, please? (Bana bir dakika yardım eder misin?)
  • Will you switch off the lights? (Işıkları kapatır mısın)
  • Would you explain it again, please? (Onu tekrar açıklar mısın?)
  • Could you help me with the document, please? (Belge konusunda bana yardım eder misin?)
  • Would you please answer these e-mails? (Bu e-postaları cevaplar mısın?)
Rica ifadelerine olumlu oarak Certainly, Of course, Yes certainly, Yes, of course, I’d be happy to, It’s my pleasure gibi cevaplar verilebilir. Sure, Okay gibi informal cevaplar da verilebilir.

Olumsuz olarak, No, Sorry, I can’t, I’d like to but I’m busy now gibi kibarca reddedebiliriz.

“Can” daha samimi ve resmi olmayan ortamlarda kullanılır.
  • Son: Can you pass me some bread, mum?
  • Mother: here you are, dear.
  • A: Can you lend me some money, please?
  • B: Sure. How much do you want?
Eğer olumsuz bir yanıt verecek olursak dahi, yinede nazik bir şekilde nedenini açıklarız.
  • A: Can you hold this shelf here while I go and get my hammer?
  • B: Sorry dear, I can’t at the moment.
  • A: Can you lend me your cooking book for today, please?
  • B: Sorry dear, I need it myself today.
  • A: Can you lend me some money until I receive my salary?
  • B: Sorry, I can’t. I am broke as well.
“Will” de resmi ortamlarda kullanılabilir ancak “could” ve “would” a göre daha doğrudan bir ifade biçimidir.
  • Will you look after my bags for a few minutes, please?
  • Will you (please) lend me your book?
  • Will you give me some information about your school, please?
“Will” öfke, sabırsızlık vb. gösteren ifadelerde de kullanılabilir. “Won’t” ta bu yapı için kullanılabilir.
  • Will you be a little more patient, please?
  • Will you sit down please? I can’t see the game.
  • Won’t you be a little more careful, please?
Would you mind + -ing
Would you mind+ -ing yapısını sakıncası var mı, rahatsız olur musun anlamında birinden bir ricada bulunurken kullanabiliriz.
  • Would you mind giving me those scissors? Not of course. Here you are. (Şu makası vermenin sakıncası var mı? Hayır tabiki. İşte buyur.)
  • Would you mind drinking tea with me? Yes, my elder brother is here. (Benimle çay içmenin sakıncası var mı? Evet abim burda.)
Would you mind if
Would you mind if yapısını “benim yapmanım sakıncası var mı?” anlamında kullanırız.
  • Would you mind if I took this newspaper? No, go ahead. (Bu gazeteyi almamım sakıncası var mı? Hayır al.)
  • Would you mind if I switched off the air conditioner? I’d rather you didn’t. I’m hot. (Klimayı kapatmamım sakıncası var mı? Kapatmamanı tercih ederim. Ben yanıyorum.)
Would you mind if yapısıyla genellikle past tense kullanılır. Daha samimi ortamlarda “Do you mind if I + present tense” kullanılabilir.
  • Do you mind if I smoke here? Well, you can smoke outside. (Burada sigara içmemim sakıncası var mı? Dışarda içebilirsin)
  • Do you mind if I borrow your pen for a few minutes? No, of course not. (Kalemini bir kaç dakikalığına ödünç almamın sakıncası var mı? Yok tabi ki)
“......... yapmamın bir sakıncası/mahzuru var mı?” tarzı bir soruya olumlu bir cevap vermek gerekiyorsa “No” ile cevap verilir. Yani “hayır, sakıncası yok” anlamına gelir. Eğer “Yes” diye cevap verilirse "evet........sakıncası var" anlamına gelir ve son derece kaba bir cevaptır. eğer izin verilmek istenmiyorsa “I would rather you didn't because .....” yani “Yapmamanızı tercih ederim çünkü .........” yada benzeri şekilde mantıklı bir açıklama getirmek daha uygun olur.
  • A: Would you mind giving me a hand for a few second?
  • B: Not at all. What do you want me to do?
  • A: Would you mind collecting the dishes while I am putting the rest of meal into the fridge?
  • B: Not of course, where shall I put them.
  • A: Would you mind if I helped the secretary for half an hour, Mr Pitt? She has two thousand leaflets to send out.
  • B: Not at all, dear. Do as you wish.
  • A: would you mind if I opened the window? It is rather stuffy here.
  • B: I would rather you didn't because I am a bit cold.
Is it alright if I ... / Do you mind if I..... / I wonder if I could.../ I wonder if I might...? gibi ifadeler de izin için kullanılabilir. Bu durumda “if” ten sonra “past” kullanmamız şart değil.
  • A: Is it alright if I smoke here?
  • B: No, of course not. go ahead.
  • A: Do you mind if I wear your white T-shirt tonight?
  • B: No, you may
  • A: I wonder if I could / might try a test drive?
  • B: Of course not.
  • A: I wonder if I might / could get your dictionary for a few moment?
  • B: Here, you are.
  • Do you mind people smoking in your house?
  • Do you mind if people smoke in your house?
  • Do you mind if I look at your paper?

Polite  Request with Imperatives
(Emir cümleleri ile yapılan kibar ricalar)

Emir cümlelerini de, ricada bulunurken kullanabiliriz. “Please” (lütfen) kelimesini kullanarak cümleyi doğrudan bir emir cümlesi olmaktan çıkarırız. Emir cümleleri, ikinci tekil yada ikinci çoğul şahıslara hitaben kullanılır ve fiilin yalın hali kullanılır.
  • Please try to speak a bit more quietly. Don’t forget you are in a library.
Olumsuz emir cümleleri “don’t” ile başlar.
  • Don’t forget to make a call, please.
  • Don’t forget to buy some rice on way home please.
Sıfat ile kullanılan emir cümleleri “be” ile kullanılır.
  • Be patient, please.
  • Be careful, please
Emir cümleleri genellikle yön tarif ederken oldukça sık kullanılan ifadelerdir.
  • Go straight ahead, turn left, take the second turning. You will find it.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski