Quantifiers used with uncountable nouns (Sayılamayan isimlerle kullanılan miktar sıfatları)

Quantifiers Used with Uncountable Nouns
(Sayılamayan İsimlerle Kullanılan Miktar Sıfatları)

A little / Little / Only a little / Quite a little
“A little”, sadece sayılamayan isimlerle kullanılır ve nitelediği nesnenin miktarca az, ancak yeterli olduğu anlamını verir. Fakat, “only” ile kullanıldığında nitelediği nesnenin miktarca daha da az olduğunu vurgular. Ancak, “quite” ile kullanıldığında miktarın fazlasıyla var olduğunu belirtir.
  • We have a little flour, so we can make a cake. (Biraz unumuz var, o nedenle kek yapabiliriz.)
  • We have only a little flour, so we can not make a cake. (Sadece biraz unumuz var, o nedenle kek yapamayız.)
  • We have quite a little flour, so we can make two cakes. (Epey fazla miktarda unumuz var, o nedenle iki kek yapabiliriz.)
“Little”, tek başına nitelediği nesnenin miktarca yetersiz olduğu anlamını verir ve sayılamayan isimlerle kullanılır. “hardly any” ile eşanlamda kullanılabilir.
  • Sally had little money in his pocket,so she couldn’t buy the skirt she wanted. (Sally’nin cebinde çok az parası vardı, o yüzden istediği eteği alamadı..)
Much (of) (çok fazla)
Olumlu cümlelerde çok fazla kullanılmaz. Ancak, kendinden önce “so”, “as” ve “too” gibi bir kuvvetlendirici olursa, olumlu cümlelerde. de kullanılabilir.
  • He spends much of his time reading and searching.
  • I don't have much money with me. So I can’t lend you now.
  • I spent too much effort on writing this book.
A good deal of / A great deal of / A great amount of
“Pek çok, çok miktarda”, anlamına gelmektedir. Tüm bu ifadeler olumlu cümlelerde "much" miktar sıfatının yerine kullanılabilir.
  • The manager has put a great deal of faith into some of his young players.
  • A great amount of flour was used to make this huge sandwich.
A great quantity of / A large quantity of / A vast quantity of
Bu ifadelerde “Pek çok, çok miktarda”, anlamına gelmektedir. Tüm bu ifadeler olumlu cümlelerde "much" miktar sıfatının yerine kullanılabilir.
  • The troop were in need of a large quantity of fresh water. 
  • He spent a vast quantity of money to escape from the country.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski