Adjectives & Adverbs

Adjectives and Adverbs

Sıfatlar bir cümledeki ismi nitelik ve nicelik bakımından etkilerler. Ancak niteledikleri isimlerden önce gelirler. Sıfatlar hangisi, ne çeşit ve kaç tane sorularına cevap verirler.
  • Kırmızı araba (red car)
  • Yakışıklı çocuk (handsome boy),
  • Güzel araba (beautiful car)
  • Büyük ev (big house) gibi…
  • My brother is a good student. (Erkek kardeşim iyi bir öğrencidir.)
  • She paints wonderful pictures. (O harika resim boyar.)
Zarflar ise fiili nitelerler. Zarflar kural olarak fiilden sonra gelir. Zarflar nasıl, nerede ve ne zaman ve ne sıklıkta sorularına cevap verirler.
  • Hızlı koşmak (run fast)
  • Güzel oynamak (play well),
  • Hızlı sürmek (drive fast),
  • Harika çizim yapmak (draw wonderfully), gibi..
  • He sometimes talks thougtlessly. (O bazen düşüncesizce konuşur.)
  • I can runs fast. (Fatih hızlı koşar.)
O hızlı koşar. Nasıl koşar? “Hızlı” cümlede fiilin nasıl, ne zaman, nerede veya hangi sıklıkla yapıldığının cevabını verir.

Sıfat (Adjective)            Zarf (Adverb)
  • slow                          slowly
  • quick                        quickly
  • dangerous              dangerously
  • happy                       happily
  • loud                          loudly
  • carefull                     carefully
Sıfatla zarfı biribirinden ayırt edebilmek için kendinize hangi kelime tanımlanıyor diye sorun. Sıfatlar daima bir isimden veya zamirden önce gelerek onu tanımlar, ancak zarflar asla... Şimdi aşağıdaki iki cümleye bakın.
  • Sarah was a little sleepy. ('A little' bir zarf olarak 'sleepy=uykulu' kelimesini nitelemiş)
  • Sarah took a little nap. ('A little' bir sıfat olarak 'nap=uyku' kelimesini nitelemiş)
Sıfatları zarf yapmak için sıfatların sonuna “–ly” harfleri eklenir. Sıfat “y” ile bitiyorsa “–y” kaldırılır ve yerine “– ied” yazılır.

Ancak bazı kurallara uymayan sıfatlar vardır. Bunlara kuralsız sıfat zarf dönüşümü adı verilir.

Sıfat (Adjective)            Zarf (Adverb)
  • good                          well
  • bad                            badly
  • hard                           hard
  • fast                             fast
  • early                           early
  • late                             late
Good vs well: 'Good' bir sıfattır. Zarf biçimide 'well'.
  • My father is a good driver.
  • He drives well.
  • Your English is good 
  • You speak English well.
  • I feel good. (psychologically / morally)
  • I feel well. (healthy / well being)
  • You must stay in bed until you feel well / better / good
  • I hope you get well / better / good soon.
Fast / Hard / Late: Bu üç kelimede hem sıfattır, hemde zarftır.
  • Jack is a very fast runner.
  • He runs very fast.
  • Ann is a hard worker.
  • She works very hard. 
  • The train was late.
  • The train arrived late. 
Lately / Hardly: Her ikiside zarftır.
  • Have you seen Tom lately? (Son zamanlarda Tom'u gördün mü?)
  • Sarah hardly spoke to me at the party. (Sarah partide neredeyse benimle hiç konuşmadı.)
  • They hardly know each other when they got engaged. (Nişanlandıklarında biri birlerini çok az tanıyorlardı. / Neredeyse biribirlerini tanımıyorlardı.) 
Lovely, elderly, likely, friendly, silly, ugly, early, cowardly, lonely gibi sonu -ly ile bitmiş sıfatlardan zarf oluşturamayız. Zarf oluşturabilmemiz için in a … way / manner veya fashion gibi kalıplar kullanırız.
Friendly: In a friendly way/manner/fashion
  • He has a friendly personality.
  • He behaves in a friendly way.
Lively : In a lively way / manner / fashion
  • She is a lively woman.
  • She spends her time in a lively way.
Cowardly : In a cowardly way / manner / fashion
  • She is a cowardly person.
  • He acted in a cowardly manner.
Awfully, terribly, badly "very, very much" anlamında kullanılır. 
  • I'm terribly sorry.(very sorry)
  • I was awfully upset by the news.
"Badly" want ve need fiilleriyle çok sık kullanılır:
  • I badly need a holiday for a few days.
Örnekler;
  • She is a slow driver. (O yavaş bir sürücüdür.)
  • She drives slowly. (O yavaşca sürer.)
  • I am a careful driver. (Dikkatli sürücüyüm.)
  • I drive carefully. (Dikkatlice sürerim.)
  • He is a good student. (O iyi bir öğrenci.)
  • He answers the questions well. (O soruları iyi cevaplar.)
  • I always drive fast. (Ben her zaman hızlı araba sürerim.)
  • He is a succesfull football player. (O başarılı bir futbolcudur.)
  • He plays football successfully. (O başarılı bir şekilde futbol oynar.)


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski