Superlative Degree (Sıfatlarda En Üstünlük Derecesi)

Superlative Degree 
(Sıfatlarda En Üstünlük Derecesi)

Superlative yapı, Türkçe'deki "en" ifadesinin karşılığıdır. Yapılması, mukayese sıfatlarından farklıdır.

Selma is the most beautiful girl in her class.
(Selma sınıfındaki en güzel kızdır.)

Sıfatlar superlative formda kullanılırken bazı kurallara uygun olarak ekler alırlar. Aşağıda bu durumlar açıklanmıştır.

Genel olarak tek heceli sıfatlara “-est” eklenir. ve sıfatın başında da 'the' kullanılır.

That man is the fattest man in our country.
(Şu adam ülkemizdeki en şişman adamdır.)
This is the cheapest raincoat in my shop.
(Bu dükkandaki en ucuz yağmurluktur.)
Cheetah is the fastest animal in the world.
(Çita dünyadaki en hızlı hayvandır.)
You are the richest man in this company.
(Sen bu şirketteki en zengin adamsın.)

İkiden fazla heceli sıfatlarda “most” kelimesi sıfatlardan önce getirilir.

Their President is the most successful politician in the world.
(Onların başkanı dünyadaki en başarılı siyasetçidir.)
Our Math teacher is the tallest man in our school.
(Matematik öğretmenimiz okuldaki en uzun kişidir.)
The armchair is the most comfortable piece of furniture in the room.
(Koltuk odadaki en konforlu mobilyadır.)
Her story is the most unbelievable one I've ever heard.
(Onun hikayesi şimdiye kadar duyduğum en inanılmaz olandır.)

İki heceli sıfatların bazılarına “-est” takısı eklenir, bazılarından önce ise most kelimesi getirilir. Hangi sıfata hangi eki getireceğimize karar verebilmek için aşağıdaki kurallar uygulanır.

Sonunda “-y” harfi bulunan sıftlar “-est” takısı alır, “-y” ise “-ie”‘ye dönüşür.

Tarık is the laziest student in our class.
(Tarık sınıfımızdaki en tembel öğrencidir.)
Chimpanzee is the happiest animal in the National Park.
(Şempanze Milli Park'taki en mutlu hayvandır.)
In our school the prettiest girl is Ayşe.
(Okulumuzda en güzel kız Ayşe'dir.)

Bazı iki heceli sıfatlarla hem -est takısı eklenerek ve hem de başına most kelimesi getirilerek kıyaslama yapılabilir. Bunlar -ow, -er ve -le heceleriyle biten sıfatlar ile, handsome, polite, tired, quiet, pleasant, stupid, cruel, wicked, common kelimeleridir.

The poor woman has the hollowest / the most hollow cheeks I've ever seen.
(Fakir yaşlı kadın hayatımda gördüğüm en çökük yanaklara sahip.)
The apricot tree is the gentlest / most gentle tree in my garden.
(Kayısı ağacı bahçemdeki en nazik ağaçtır.)

“En” türünden olan kıyaslamalarda sıfattan önce ‘the’ veya ‘my, his, our, his türünden belirleyiciler getirilmelidir.

She is my best friend.
(O benim en iyi arkadaşım.)
We are the best team in the city.
(Biz şehirdeki en iyi takımız.)

NOT:

Cümlede possessive adjective (my, your, etc) veya " 's " kullanıldığında "the" kullanılmaz.

Adana is Turkey's fourth largest city
Tom is my best friend

Most + adjective, önünde “the” olmadan kullanıldığında “very” anlamını verir.

· You shouldn’t miss the match. It is going to be most interesting game.

Tanımladığımız öğenin hangi ortamda en iyi, en kötü vs. olduğunu belirtirken, eğer bu ortam bir yer ise in kullanılır: in the world, in Turkey, in our street, etc. Zaman ya da bir grup ifade eden sözcük ise of kullanılır: the happiest time of my life, the shortest month of the year, the most hardworking one of all my students, the most intelligent of us all, the most famous of all the Turkish writers, etc. Grup ifade eden yapılarla among da kullanabiliriz: the cleverest among us, the laziest among my students, etc.

· The Kızılırmak River is the longest one in Turkey

Şimdiye kadar bahsediln kuralların hiçbirine uymayan ve tamamen kuralsız bir biçimde işlem gören sıfatlar vardır ve bunlar tamamen ezberlenmelidir.

good (iyi)
better (daha iyi)
the best (en iyi)
bad (kötü)
worse(daha kötü)
the worst (en kötü)
little (az)
less (daha az)
the least (en az)
much (çok)
more (daha fazla)
the most (en fazla)
far (uzak)
further / farther (daha uzak)
the furthest / the farthest (en uzak)

OLDEST-ELDEST

Oldest ve eldest arasındaki fark, older ve elder arasındaki fark ile aynıdır. Eğer bir kişi ya da nesnenin yaşça en büyük olduğunu ifade ediyorsak oldest, aile bireylerinden en büyük olanını ifade ediyorsak eldest kullanılır.

Who is the oldest student in this classroom?
The oldest representative came from China.
My eldest uncle is a lawyer.
My eldest brother is getting married next week.

    Yorum Gönder

    Daha yeni Daha eski