Quantifiers (Miktar Belirleyiciler)

Quantifiers 
(Miktar Belirleyiciler)

Quantifiers (miktar belirleyiciler); önüne geldikleri sayılabilen ve sayılamayan isimlerin miktarını veya kaç tane olduklarını gösterir. Bu bölümde a (bir; herhangi bir); an (bir; herhangi bir); some (biraz; bir kaç); any (hiç); a little (biraz, birazcık); a few (birkaç tane); a lot of (çok; çok fazla); many (çok sayıda); much (çok miktarda) vb. öğrenecek - hatırlayacak - ve örnek cümlerde kullanacağız.

A / An
A (bir; herhangi bir); sayılabilen ve ilk harfi sessiz olan nesnenin önünde kullanılır. An (bir; herhangi bir); sayılabilen ve ilk harfi sesli olan nesnenin önünde kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • You need a cone for a birthday party. (Sen, doğum günü için bir şapkaya ihtiyaç duyuyorsun.)
  • She would like a teddy bear on her birthday. (O, doğum gününde bir oyuncak ayı istiyor.)
  • There is an apple on the table. (Masanın üzerinde bir elma var.)
  • I received an invitation card from her. (Ben, ondan bir davetiye aldım.)

Some
Some (biraz; birkaç); olumlu cümlede sayılabilen isimden önce kullanılırsa (birkaç), sayılamayan isimden önce kullanılırsa (biraz) anlamındadır. Örnekleri inceleyiniz.
  • There are some candles on the cake. (Pastanın üzerinde birkaç mum var.)
  • You need some balloons to decorate your room. (Sen, odanı süslemek için birkaç balona ihtiyaç duyuyorsun.) I would like some lemonade. (Ben, biraz limonata istiyorum.) 
  • I want to eat some chocolate cake. (Ben, biraz çikolatalı kek yemek istiyorum.)

Any 
Any (hiç); olumsuz veya soru cümlelerinde sayılabilen ve sayılamayan isimden önce kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • There isn't any butter on the plate. (Tabakta hiç tereyağ yok.)
  • Do you need any help? (Hiç yardıma ihtiyacın var mı?)
  • We haven't got any eggs for making a cake. (Bizim pasta yapmak için hiç yumurtamız yok.)
  • Did you write any invitation cards today? (Sen, bugün hiç davetiye yazdın mı?)

A little
A little (biraz; birazcık); olumlu cümlede sayılmayan ismin önünde kullanılır. Cümleye yeterli ve iyimser bir anlam yükleyebilir. Örnekleri inceleyiniz.
  • There is a little sugar at home, so we can't make a cake. (Evde biraz şeker var, dolayısıyla biz kek yapamayız.)
  • I have got a little money in my pocket. (Cebimde biraz param var.)
  • There is a little tea in the glass. (Bardakta biraz çay var.)

A few
A few (birkaç); olumlu cümlede sayılabilen isimden önce kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • She needs a few minutes to finish her homework. (O, ödevini bitirmek için birkaç dakikaya ihtiyaç duyuyor.)
  • There are a few children with their special costumes. (Özel kıyafetli birkaç çocuk var.)
  • I eat a few slices of bread at breakfast every morning. (Ben, her sabah kahvaltıda birkaç dilim ekmek yerim.)

A lot of
A lot of (çok; çok fazla); olumlu cümlede sayılabilen ve sayılamayan isimden önce kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • There is a lot of water in the jug. (Sürahide çok su var.)
  • I have got a lot of money in my wallet, because I am a rich man. (Cüzdanımda çok para var, çünki ben zengin bir adamım.)
  • There are a lot of guests at the party. (Partide çok (sayıda) misafir var.)
  • There are a lot of party hats on the table. (Masada çok (sayıda) parti şapkası var.)
  • She served a lot of sandwiches on the dishes. (O, tabaklarda çok (sayıda) sandviç servis etti.)

Many
Many (çok; çok sayıda); genelinde soru ve olumsuz cümlede sayılabilen isimden önce yer alır. Örnekleri inceleyiniz.
  • Have you got many clothes? (Çok sayıda giysiye sahip misin?)
  • I didn't eat many sandwiches at the party. (Ben, partide çok (sayıda) sandviç yemedim.)
  • She hasn't got many friends at her school. (O, okulunda çok (sayıda) arkadaşa sahip değil.)

Much
Much (çok; çok miktarda); genelinde soru ve olumsuz cümlede sayılaman isimden önce yer alır. Örnekleri inceleyiniz.
  • There isn't much cake on the table. (Masanın üzerinde çok (miktarda) kek yok.)
  • I don't need much sugar and flour to make a birthday cake. (Ben, bir doğum günü pastası yapmak için çok şeker ve una ihtiyaç duymuyorum.)
  • Have you got much junk food for the party? (Parti için çok (miktarda) abur cuburun var mı?)

How many
How many (kaç tane); sayılabilen ismin kaç tane olduğunu sorar. Örnekleri inceleyiniz.
  • How many people do you want to invite? (Sen, kaç kişiyi davet etmek istiyorsun?)
  • I want to invite twenty-five people. (Ben, yirmibeş kişi davet etmek istiyorum.)
  • How many guests are there at home? (Evde kaç tane misafir var?)
  • There are six guests at home. (Evde altı misafir var.)
  • How many sandwiches did they eat at breakfast? (Onlar, kahvaltıda kaç tane sandviç yedi?)
  • They ate twenty sandwiches at breakfast. (Onlar, kahvaltıda yirmi sandviç yedi.)

How much
How much (ne kadar; kaça); sayılamayan ismin ne kadar olduğunu öğrenmek için kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • How much meat would you like, sir? (Ne kadar et istersiniz, efendim?)
  • I would like a kilo of meat. (Bir kilo et istiyorum.)
  • How much tea is there in the kettle? (Çaydanlıkta ne kadar çay var?)
  • There is some tea in the kettle. (Çaydanlıkta biraz çay var.)
  • How much money has he got? (O, ne kadar paraya sahip?)
  • He has got a little money. (O, çok az paraya sahip.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski