Prepositions of Place (Yer Belirten Edatlar)

PREPOSITIONS (EDATLAR)

Edat (preposition) bir isimle kullanılarak anlam kazanır, yada bir cümlede anlam kazanır. Tek başlarına bir anlam ifade etmezler. İngilizce de en karmaşık konulardan biridir. Ancak biz bu dersimizde temel olan edatlarla başlayacağız. Bu da işimizi daha kolaylaştıracaktır.Şimdi en yaygın kullanılan yer edatlarını inceleyelim.

in: içinde
  • There is some water in the glass. (Bardağın içinde biraz su var.)
  • The children are playing in the garden. (Çocuklar bahçenin içinde oynuyorlar.)
  • My mom is in the kitchen. (Annem mutfağın içinde/Annem mutfakta.)

on: üstünde
  • The keys are on the table. (Anahtarlar masanın üstündeler.)
  • There is a dictionary on the book.(Kitabın üstünde bir kitap var.)
  • The cat is sleeping on the bed. (Kedi yatağın üstünde uyuyor.)

under: altında
  • There is a book under the table. (Masanın altında bir kitap var.)
  • My socks are under the bed. (Çoraplarım yatağın altında.)
  • Your pencil is under the book. (Kalemin kitabın altında.)

in front of: önünde
  • There is a fountain in front of our house. (Evimizin önünde bir çeşme var.)
  • Ahmet is sitting in front of Ayşe. (Ahmet, Ayşe’nin önünde oturuyor.)
  • I am waiting in front of the cinema.(Ben sinemanın önünde bekliyorum.)

behind: arkasında
  • There is a man behind the door. (Kapının arkasında bir adam var.)
  • The children are hiding behind the tree.(Çocuklar ağacın arkasında saklanıyorlar.)
  • There is a supermarket behind the school.(Okulun arkasında bir süpermarket var.)

next to: yanında, bitişiğinde
  • There is a bakery next to the pharmacy.(Eczanenin yanında bir fırın var.)
  • The armchair is next to the sofa.(Koltuk kanepenin yanında.)
  • Mehmet is sitting next to Ali. (Mehmet Ali’nin yanında oturuyor.)

between......and.......: arasında

  • There is a grocery between the post office and pharmacy. (Postane ve eczanenin arasında bakkal var.)
  • The cat is between the sofa and armchair.(Kedi koltuk ve kanepenin arasında.)
  • The dustbin is between the door and table. (Çöp kutusu kapı ve masanın arasında.)

near: yakın, yakınında
  • My house is near the school. (Evim okulun yakınında.)
  • Is there a bank near here? (Buraya yakın bir banka var mı?)
  • I am near the hospital. (Ben hastanenin yakınındayım.)

over: üstünde, yukarısında, üzerinde
“over” edatı da “on” gibi üstünde anlamına gelir.Fakat “on” kullandığımız da bir yüzeye temas olması gerekir. “over” edatı ise temas olmaksızın bir nesnenin üst tarafını kasteder. Bu ayrımı örnekler üzerinden inceleyelim.
  • The books are on the table. (Kitaplar masanın üstünde.)
  • Yukarıdaki örnekte kitaplar masaya temas etmektedir.
  • The picture of Atatürk is over the board. (Atatürk resmi tahtanın üstünde.)

Yukarıdaki örnekte resim ile tahta arasında temas yoktur. Tahtanın yukarısı kastedilmektedir.
  • There is air-conditioning over the window. (Pencerenin üstünde klima var.)
  • The shelves are over the TV. (Raflar televizyonun üzerinde.)
  • The painting is over the sofa. (Tablo kanepenin yukarısında.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski