7.Sınıf 4. Ünite (Should & Shouldn't)

7.Sınıf  4. Ünite 

Bu ünitede, ilk olarak vahşi yaşam  (wild life) üzerine uygun cümleleri okuyup anlamamız gerekiyor. Aşağıdaki cümleleri bir kaç kez tekrar okuyarak, çalışma yapınız.

  • Pandas live in China and eat bamboo leaves. (Pandalar, Çin'de yaşar ve bambu yaprakları yer.)
  • A cat always cleans its body with its tongue. (Kedi, vücudunu daima dili ile temizler.)
  • Camels carry people on their humps. (Develer, insanları hörgüçlerinin üzerinde taşır.)
  • A panda usually feeds its baby with milk. (Panda, yavrusunu genellikle süt ile besler.)
  • A kangaroo eats only grass and leaves. (Kanguru, yalnızca ot ve yaprak yer.)
  • A horse has got a mane. (Atın yelesi var.)
  • A camel has got a hump. (Devenin hörgücü var.)
  • Parrots can imitate human speech. (Papağanlar insan konuşmasını taklit edebilir.)
  • Bears can catch fish with claws. (Ayılar, pençeleri ile balık yakalayabilir.)
  • Donkeys can kick strongly. (Eşekler, kuvvetli tekme (çifte) atabilir.)
  • A leopard can climb trees. (Leopar, ağaca tırmanabilir.)
  • A crocodile can swim and walk. (Timsah, yüzebilir ve yürüyebilir.)
  • A kangaroo carries its baby in its pouch. (Kanguru, bebeğini kesesinde taşır.)
  • A tiger has got orange fur with black stripes. (Kaplanın siyah çizgili turuncu kürkü var.)
  • A baby whale can drink 600 liters of milk a day. (Bebek balina, bir günde 600 litre süt içebilir.)
  • Zebras can run 30 kilometers per hour. (Zebralar, saatte 30 kilometre koşabilirler.)
  • Turtles can live up to 200 years. (Kaplumbağalar iki yüz yıl kadar yaşayabilir.)
  • Some insects live on plants and eat leaves. (Bazı böcekler bitkilerde yaşar ve yaprak yerler.)
  • Cats are small animals with soft fur. (Kediler, yumuşak kürklü küçük hayvanlardır.)
  • Cheetah can run very fast. (Çitalar, çok hızlı koşabilir.)
  • Owls can see very well in the dark. (Baykuşlar, karanlıkta çok iyi görebilir.)
  • Penguens are birds, but they can't fly. (Penguenler kuştur, fakat uçamazlar.)
  • A snail can sleep for three years. (Sümüklüböcek, üç yıl uyuyabilir.)
  • Ants don't sleep. (Karıncalar uyumaz.)
  • A dolphin has got 100 teeth in its jaws. (Yunusun çenelerinde yüz diş var.)
  • A kangaroo carries its baby in its pouch.  (Kanguru, bebeğini kendi kesesinde taşır.)
  • An elephant has got big ears and a long trunk.  (Filin iri kulakları ve uzun bir hortumu var.) 
  • Mammals give birth to babies and feed theirbabies with milk.  (Memeliler bebeklerini doğurur ve onları süt ile besler.)
  • Forests are the natural habitat for wild animals. (Ormanlar, vahşi hayvanlar için doğal yaşam alanlarıdır.)
  • Polar bears' natural habitat is the North Pole. (Kutup ayılarının doğal çevresi, Kuzey Kutbu'dur.)
  • Ants work all summer very hard and rest in winter. (Karıncalar, bütün yaz çalışır ve kışın dinlenir.)
  • Crocodiles have got very big mouths and very strong tails. (Timsahların çok büyük ağızları ve çok kuvvetli kuyrukları var.)
  • Squirrels live in the trees and like eating nuts. (Sincaplar. ağaçlarda yaşar ve fındık yemeyi severler.)
  • Dolphins make noises and they can talk to their dolphin friends. (Yunuslar gürültü yapar ve yunus arkadaşlarıyla konuşabilirler.)
  • Chimpanzees can't talk, but they can use sign languages. (Şempanzeler konuşamaz, ama işaret dilini kullanabilirler.) 
  • A large camel can drink 200 litres of waterin a day. (İri bir deve, bir günde iki yüz litre su içebilir.)
  • Some of spiders are poisonous and they can kill people.  (Örümceklerin bazıları zehirlidir ve onlar, insanları öldürebilir.)
SHOULD & SHOULDN'T

Öneri veya tavsiyede bulunurken should özel yardımcı fiilinden yararlanırız. Karşıdaki kişinin yapması faydalı olabilecek bazı eylemleri aktarmada kullanılır. Önerilerde zorlama yoktur. Kişi söylenileni yapar veya yapmaz. Örnekleri inceleyiniz.
  • You should brush your teeth three times a day. (Sen, günde üç defa dişlerini fırçalamalısın.)
  • You should dry your hands after you wash them. (Sen, yıkadıktan sonra ellerini kurulamalısın.)
  • You should wash the fruit before you eat it. (Sen, meyvayı yemeden önce onu yıkamalısın.)
  • You should cut your nails every week. (Sen, her hafta tırnaklarını kesmelisin.)
  • You should take care of your health. (Sen, sağlığına dikkat etmelisin.)
  • You should walk for an hour every day. (Sen, her gün bir saat yürümelisin.)
  • You should change your clothes twice a week. (Sen, haftada iki defa çamaşır değiştirmelisin.)
  • You should turn off the tap after you use it. (Sen, suyu kullandıktan sonra musluğu kapatmalısın.)
  • You should use both sides of a piece of paper. (Sen, kâğıt parçasının iki yüzünü de kullanmalısın.)
  • You should do more exercises. (Sen, daha çok alıştırma yapmalısın.)
Bu yapıda olumlu cümle şu şekilde kurulur:

Subject + should + main verb1 + object.
(Subject : özne; main verb 1 : asıl fiil (yalın halde); object : nesne, demektir. Örnekleri inceleyiniz.
  • You should eat more vegetables. (Sen, daha çok sebze yemelisin.)
  • He should get up early on weekdays. (O, haftaiçi günlerde erken kalkmalı.)
  • We should study hard. (Biz, sıkı (çok) çalışmalıyız.)
  • They should listen to the classical music. (Onlar, klasik müzik dinlemeliler.)
  • She should save more money. (O, daha çok para biriktirmeli.)
Yapılmasında fayda olmayan eylem anlatılırken should + not kalıbı kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • You shouldn't go into your room with shoes. (Sen, ayakkabı ile odana girmemelisin.)
  • You shouldn't eat too much fatty food. (Sen, çok fazla yağlı yemek yememelisin.)
  • You shouldn't drink cold drinks. (Sen, soğuk içecekler içmemelisin.)
  • You shouldn't drink alcohol and smoke. (Sen, içki içmemeli ve sigara kullanmamalısın.)
  • You shouldn't take a pill with alcohol and milk. (Sen, içki veya süt ile hap yutmamalısın.)
  • You shouldn't let your pets in your room. (Sen, odanda evcil hayvanlara izin vermemelisin.)
  • You shouldn't wear your contact lenses. (Sen, kontak lens takmamalısın.)
  • You shouldn't dry your hands with an air dryer. (Sen, havalı kurutucu ile ellerini kurutmamalısın.)
  • You shouldn't wear dirty clothes. (Sen, kirli çamaşır giymemelisin.)
  • You shouldn't throw your rubbish on the ground. (Sen, çöplerini yere atmamalısın.)
Bu yapıda olumsuz cümle şu şekilde kurulur:

Subject + shouldn't + main verb1 + object. Örnekleri inceleyiniz.
  • We shouldn't cut the trees. (Biz, ağaçları kesmemeliyiz.)
  • You shouldn't throw litter to seas. (Sen, çöpleri denizlere atmamalısın.)
  • Sue shouldn't ride her bike on the highway. (Sue, karayolu üzerinde bisiklet binmemeli.)
  • I shouldn't open the windows when it is cold. (Ben, hava soğukken, pencereleri açmamalıyım.)
  • He shouldn't watch TV when he is too tired. (O, çok yorgunken, televizyon seyretmemeli.)
Should ile başlayan cümle soru biçimindedir. Örnekleri inceleyiniz.
  • Should I use a mouthwash in the mornings? (Ben, sabahları gargara kullanmalı mıyım?)
  • Should I clean the bathroom after I take a shower? (Duş aldıktan sonra banyoyu temizlemeli miyim?)
  • Should we take off our shoes before we enter our house? (Biz, evimize girmeden önce, ayakkabılarımızı çıkarmalı mıyız?)
  • Should he make a reservation before he is here? (O, burada olmadan önce, rezervasyon yaptırmalı mı?)
  • Should Sue take any photos when she is in a museum? (Sue, müzedeyken, resim çekmeli mi?)
Ne önerildiği what soru kelimesi ile öğrenilir. Örnekleri inceleyiniz.
  • It is going to rain. What should I do? (Yağmur yağacak. Ne yapmalıyım  (Ne yapmamı önerirsiniz?))
  • You should take your umbrella.  (Sen, şemsiyeni almalısın.)
  • You and me are late. What should we do? (Sen ve ben, geç kaldık. Ne yapmalıyız?)
  • We should take a taxi.  (Biz, bir taksiye binmeliyiz.)
  • The weather is very bad in the room. What shouldn't I do? (Odada hava çok kötü. Ne yapmamalıyım?)
  • You shouldn't smoke too much.  (Sen, çok fazla sigara içmemelisin.)
  • The students are in the classroom. What shouldn't they do? (Öğrenciler, sınıfta. Onlar ne yapmamalılar?)
  • They shouldn't make so much noise.  (Onlar, çok fazla gürültü yapmamalılar.)
  • She has got a toothache. What should she do? (Onun dişi ağrıyor. Ne yapmalı?)
  • She should take an aspirin.  (O, bir aspirin yutmalı.)
  • Hans wants to change some dollars. What should he do? (Hans, biraz dolar bozdurmak istiyor. Ne yapmalı?)
  • He should go to a currency bureau.  (O, bir döviz bürosuna gitmeli.)
If clauses (koşul cümlerin) de should kullanımı ile ilgili aşağıdaki örnekleri de inceleyiniz.
  • If your marks are very bad, you should study your lessons quickly. (Notların çok kötüyse, derslerine hızla çalışmalısın.)
  • If her room is untidy, she should tidy it. (Odası düzensizse, o, odasını derleyip toplamalı.)
  • If you feel tired, you should sleep. (Sen, kendini yorgun hissediyorsan, uyumalısın.)
  • If your car is very old, you should buy a new one. (Araban eskiyse, yeni bir araba satın almalısın.)
  • If you wash the dishes, you should eat meal quickly. (Bulaşık yıkayacaksan, yemeğini çabuk yemelisin.)
  • If you have an exam tomorrow, you should study very hard. (Yarın bir sınavın varsa, çok sıkı ders çalışmalısın.)
  • If Sue doesn't look well, she should see a doctor. (Sue iyi görünmüyorsa, bir doktora gitmeli.)
  • If your hair is long, you should have a haircut. (Saçın uzunsa, saçını kestirmelisin.)
  • If they have got a lot of money, they shouldn't spend it all. (Onların çok parası varsa, hepsini harcamamalılar.)
  • If you must get up early tomorrow morning, you should set the alarm clock. (Yarın sabah erken kalkmak zorundaysan, çalar saati kurmalısın.)
Bu ünitede öğreneceğimiz yeni kelimeler:
  • lake : göl
  • sea : deniz
  • arctic : kuzey kutup bölgesi
  • river : nehir
  • bird : kuş
  • reptile : sürüngen
  • body : vücut
  • scale : (balık) pulu
  • feathers : kuş tüyleri
  • ear : kulak
  • beak : gaga
  • teeth : dişler
  • claw : pençe
  • wing : kanat
  • head : baş
  • ivory : fil dişi
  • neck : boyun
  • fur : kürk
  • horn : boynuz; anten
  • hump : (deve) hörgüç
  • mane : yele
  • pouch : torba; kese
  • tail : kuyruk
  • tusk : fil dişi
  • trunk : fil hortumu
  • feet : ayaklar
  • whiskers : bıyık (kedi, vb.)
  • leg : ayak
  • fin : yüzgeç; kanat (balık)
  • tongue : dil
  • desert : çöl
  • jungle : orman
  • savannah : ağaçlı çayırlık
  • endangered : nesli tükenmekte olan
  • peaceful : barışçı; uysal
  • extinct : nesli tükenmiş
  • mammal : memeli hayvan
  • carnivore : etobur hayvan
  • herbivore : otçul hayvan

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski