6. Sınıf 9. Ünite
Emir Cümleleri (Imperatives)
Karşımızdaki kişi veya kişilere yapılması istenilen eylemi bildirirken kullanırız. Imperatives (emir cümleleri) verb (fiil) ile başlar; özne kullanılmaz. Örnekleri inceleyiniz.- Turn off the taps after use! (Kullandıktan sonra muslukları kapat(ınız)!)
- Clean up after picnic! (Piknikten sonra temizlik yap(ınız)!)
- Put your rubbish in a bag! (Çöplerini bir torbaya koy(unuz)!)
- Save the animals! (Hayvanları koru(yunuz)!)
- Go bird watching! (Kuşları seyretmeye git (gidiniz)!)
- Eat sandwiches on the picnic! (Piknikte sandviç ye(yiniz)!)
- Go hiking with your friends! (Arkadaşların(ız)la yürüyüşe git (gidiniz)!)
- Use public transportation! (Toplu taşım araçlarını kullan(ınız)!)
- Unplug the TV! (Televizyonun fişini çek(iniz)!)
- Recycle papers! (Kâğıtları geridönüşüme gönder(iniz)!)
'Don't' ile başlayan cümle olumsuzdur. Örnekleri inceleyiniz.
- Don't make a fire! (Ateş yakma(yınız)!)
- Don't feed the street animals! (Sokak hayvanlarını besleme(yiniz)!)
- Don't step on the grass! (Çimlerin üzerinde yürüme(yiniz)!)
- Don't damage the trees! (Ağaçlara hasar verme(yiniz)!)
- Don't throw rubbish around! (Etrafın(ız)a çöp atma(yınız)!)
- Don't hang up swings on the branches of the trees. (Ağaçların dallarına salıncak asma(yınız)!)
- Don't use your family car too often! (Aile arabanı(zı) çok sık kullanma(yınız)!)
- Don't cut down the trees (Ağaçları kesme(yiniz)!)
- Don't dump your wastes in the rivers. (Nehirlere çöp(lerini) dökme(yiniz)!)
- Don't make the air dirty. (Havayı kirletme(yiniz)!)
Request (Rica)
Emir cümlelerine eklenen please (lütfen) kelimesi ile Requests (rica cümleleri) oluşturulur. Örnekleri inceleyiniz.
- Please, unplug the TV! (Lütfen, televizyonun fişini çek(iniz)!)
- Please, clean up after picnic! (Lütfen, piknikten sonra etrafı temizle(yiniz)!)
- Save the animals and forests, please! (Lütfen, hayvanları ve ormanları koru(yunuz)!)
- Put your rubbish in a bag, please! (Lütfen. çöplerini(zi) bir torbaya koy(unuz)!)
- Please, go hiking with your friends! (Lütfen, arkadaşların(ız)la yürüyüşe git (gidiniz)!)
- Please, don't throw rubbish around! (Lütfen, çöpleri etrafa atma(yınız)!)
- Don't use your car every day, please! (Lütfen, hergün arabanı(zı) kullanma(yınız)!)
- Don't pour your waste in the sea, please! (Lütfen, atıklarını(zı) denize dökme(yiniz)!)
- Please, don't step on the grass! (Lütfen, çimenlerin üzerinde yürüme(yiniz)!)
- Please, don't make a fire! (Lütfen, ateş yakma(yınız)!)
Giving Advice : Should& Should not .
Should
Should; öneride bulunma, tavsiye vermek için kullanılır. Kişinin yapmasında yarar olan - fayda sağlayan -, iyi olan bir eylem(ler) önerirken cümle yapısında kullanılır. Olumlu yapıda should bütün öznelerle kullanılır; fiil yalın haldedir. Örnekleri inceleyiniz.
- You should plant more new trees. (Sen daha çok yeni ağaçlar dikmelisin.)
- You should use less water and electricity. (Sen daha az su ve elektrik kullanmalısın.)
- You should use public transportation. (Sen toplu taşım araçlarını kullanmalısın.)
- You should cycle or walk short distances. (Sen kısa mesafeye yürümeli ve bisiklete binmelisin.)
- You should pick up the rubbish. (Sen çöpleri toplamalısın.)
- You should feed the birds in winter. (Sen kışın kuşları beslemelisin.)
- You should keep the rivers and the lakes clean. (Sen nehirleri ve gölleri temiz tutmalısın.)
- Factories should use filters. (Fabrikalar filtre(ler) kullanmalı.)
- We should reduce the air pollution. (Biz hava kirliliğini azaltmalıyız.)
- You should use low energy bulbs at home. (Sen düşük enerjili ampuller kullanmalısın.)
- We should use less paper to save trees. (Biz ağaçları kurtarmak için daha az kâğıt kullanmalıyız.)
- We should prevent global warming to use less energy. (Biz daha az enerji kullanarak global ısınmayı engelleyebiliriz.)
- We should reduce electricity use. (Biz elektrik kullanımını azaltmalıyız.)
Should not (Shouldn't)
Yapılmaması önerilen eylem(ler)i anlatır. Bu yapıda da should not bütün öznelerle kullanılır; fiil yalın haldedir. Örnekleri inceleyiniz.
- You should not waste water. (Sen suyu israf etmemelisin.)
- You shouldn't throw rubbish around. (Sen çevreye (etrafa) çöp atmamalısın.)
- You shouldn't use your family car too often. (Sen aile arabanızı çok sık kullanmamalısın.)
- You shouldn't waste paper very much. (Sen çok fazla kâğıt israf etmemelisin.)
- You should not cut down trees. (Sen ağaçları kesmemelisin.)
- You shouldn't eat fatty food. (Sen yağlı yiyecekler yememelisin.)
- You should not throw litter on the ground. (Sen yere çöp atmamalısın.)
- You shouldn't pollute water. (Sen suyu kirletmemelisin.)
- You should not use sprays and chemicals. (Sen spreyleri ve kimyasalları kullanmamalısın.)
- You should not leave your rubbish behind. (Sen arkanda çöp bırakmamalısın.)
- You should not use plastic bags. (Sen plastik torba kullanmamalısın.)
- We should not drop our litters in the street. (Biz sokağa çöplerimizi atmamalıyız.)
- We should not make more garbage. (Biz daha fazla çöp yapmamalıyız.)
- People should not give harm to wild animals. (İnsanlar vahşi hayvanlara zarar vermemeliler.)
- People should not pollute the seas. (İnsanlar denizleri kirletmemeliler.)
- People should not damage the environment. (İnsanlar çevreye zarar vermemeliler.)
- Cars and buses should not pollute the air. (Otomobiller ve otobüsler havayı kirletmemeliler.)
Bu ünitede öğreneceğimiz yeni kelimeler:
- cut down : (ağaç) kesmek
- damage : zarar vermek
- garbage : çöp, atık
- electrical device : elektrikli alet
- harm : zarar vermek
- harmful : zararlı
- plug : fiş
- unplug : (fişi) prizden çekmek
- remote control : uzaktan kumanda
- pollution : kirlilik
- recycle : geridönüşüme sokmak
- rubbish : çöp, moloz
- turn on : (cihaz) açmak
- water a tree : ağaç sulamak
- protect : korumak
- save energy : enerji tasarrufu yapmak
- save water : su tasarrufu yapmak
- produce exhaust gases :egzoz gazları üretmek
- make a fire : ateş yakmak
- step on the grass : çimlere basmak
- plastic container : plastik kap
- fruit juice : meyva suyu
- look terrible : berbat görünmek
- clean up : temizlemek
- reduce : azaltmak
- attractive : çekici
- be in danger : tehlike içinde olmak
- aerosol spray : püskürteç
- save : biriktirmek
- waste : boşuna harcamak
- planet : gezegen
- recyclable : geri dönüştürülebilir
- pick up : toplamak, almak
- public transportation : toplu taşımacılık
- throw away :çöp atmak
- mime the action : eylemi taklit etmek
- walk away : uzaklaşmak
- recycling bin : atık kumbarası
- waste bin : çöp sepeti
- turn off the taps : muslukları kapatmak
- take photos : resim çekmek
- environment : çevre, ortam
- tick : doğru işareti koymak
- pollute the air : havayı kirletmek
- feed the animals : hayvanları beslemek
- street animals : sokak hayvanları
- buy : satın almak
- catch fire : yanmak, tutuşmak
- fly away : uçup gitmek
- vary : değiştirmek; farklı olmak
- create : yaratmak, oluşturmak
- talk about : hakkında konuşmak
- use chemicals : kimyasalları kullanmak
- take care of : ilgilenmek, dikkat etmek
- reuse : yeniden kullanmak