4. Sınıf 6. Ünite

Let's + Verb 1

Bu yapı, karşımızdaki kişi ya da kişilerle yapılabilecek ortak bir eylemi önermede kullanılır. Örnekleri inceleyiniz.
  • Let's do the experiment! (Deney yapalım!)
  • Let's cut the paper into small pieces! (Kâğıdı küçük parçalar halinde keselim!)
  • Let's fill the bottle with water! (Şişeyi su ile dolduralım!)
  • Let's boil the water! (Suyu kaynatalım!)
  • Let's shake the bottle! (Şişeyi sallayalım!)
  • Let's blow up the balloons! (Balonları şişirelim!)
  • Let's fold the paper! (Kâğıdı kıvıralım!)
  • Let's plant a tree! (Bir ağaç dikelim!)
  • Let's water the flowers! (Çiçekleri sulayalım!)
  • Let's cover the box! (Kutuyu kaplayalım!)
Commands (Emir Cümleleri) 

Karşımızdaki kişi veya kişilere yapmaları istenilen eylemi bildiren cümledir. Fiil ile başlar ... Örnekleri inceleyiniz.
  • Mix red and orange! (Kırmızı ve portakal renklerini karıştır!)
  • Do an experiment! (Bir deney yap!)
  • Cut the paper! (Kâğıdı kes!)
  • Brush your teeth every day! (Dişlerini hergün fırçala!)
  • Plant and water a tree! (Bir ağaç dik ve sula!)
  • Fold the paper! (Kâğıdı kıvır!)
The Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman) 

Bu zamanın, sürekli yapılan, belli aralıklarla tekrarlanan eylem(ler)in anlatılırken kullanıldığını daha önce öğrenmiştik. Şimdi de ünitenin teması ile yeni cümleleri göreceğiz. Örnekleri inceleyiniz.
  • I water the flowers in the garden. (Ben, bahçedeki çiçekleri sularım.)
  • I do the experiments at the laboratory. (Ben, laboratuvarda deneyler yaparım.)
  • You boil the water in the kitchen. (Sen, mutfakta su kaynatırsın.)
  • You plant trees in the spring. (Sen, ilkbaharda ağaç dikersin.)
  • He folds the papers on his desk. (O, sırasının üstünde kâğıtları kıvırır.)
  • He covers the boxes in the shop. (O, dükkanda kutuları kaplardı.)
  • My mother fills the bottles with water very day. (Annem, hergün şişelere su doldurur.)
  • My sister stirs the meals in the kitchen. (Kızkardeşim, mutfakta yemekleri karıştırır.)
  • We blow up the balloons. (Biz, balonları şişiririz.)
  • We heat a teapot of water in the kitchen. (Biz, mutfakta bir çaydanlık su kaynatırız.)
  • They shake the bottles in the cafeteria. (Onlar, kafeteryada şişeleri çalkalarlar.)
  • They pick up the flowers in the garden. (Onlar, bahçedeki çiçekleri toplarlar.)
Prepositions (Edatlar)

Resim yazısı ekle

Kişi ya da nesnenin konumunu (nerede olduğunu) bildiren kelimelerdir. Örnekleri inceleyiniz.

On (Üstünde)
  • The brush is on the table. (Fırça, masanın üzerinde.)
  • The papers are on the desk. (Kâğıtlar, sıranın üzerinde.)
  • The bottle is on the box. (Şişe, kutunun üzerinde.)
In (İçinde)
  • My umbrella is in the box. (Şemsiyem, kutunun içinde.)
  • The books are in the schoolbag. (Kitaplar, okul çantasının içinde.)
  • The tea is in the glass. (Çay, bardağın içinde.)
Under (Altında)
  • The box is under the table. (Kutu, masanın altında.)
  • My teddy bear is under the bed. (Oyuncak ayım, yatağın altında.)
  • The ball is under the desk. (Top, sıranın altında.)
Near (Yanında)
  • The tape is near the scissors. (Bant, makasın yanında.)
  • My laptop is near my cell phone. (Laptopum, cep telefonumun yanında.)
  • The chair is near the table. (Sandalye, masanın yanında.)
In front of (Önünde)
  • The students are in front of the smart board. (Öğrenciler, akıllı tahtanın önünde.)
  • My brother is in front of the television. (Erkek kardeşim, televizyonun önünde.)
  • My new car is in front of my house. (Yeni otomobilim, evimin önünde.)
Behind (Arkasında)
  • You are behind the armchair.  (Sen, koltuğun arkasındasın.)
  • My bicycle is behind the school bus.  (Bisikletim, okul servis otobüsünün arkasında.)
  • The chairs are behind the table.  (Sandalyeler, masanın arkasında.)
Bu konuda öğreneceğiniz yeni kelimeler:
  • fold the paper : kâğıt katlamak
  • plant tree : ağaç ekmek
  • water the flowers : çiçekleri sulamak
  • cut the paper : kâğıt kesmek
  • boil water : su kaynatmak
  • pick up the flowers : çiçek toplamak
  • blow up : şişirmek
  • rub : sürtmek, ovmak
  • fill : doldurmak
  • liquid : sıvı
  • gas : gaz
  • solid : katı (madde)
  • plastic glass : plastik bardak
  • soil : toprak
  • bean : fasulye
  • a bottle of water : bir şişe su
  • shoe box : ayakkabı kutusu
  • cardboard : karton
  • tape : şerit bant
  • pour : dökmek, koymak
  • shake : sallamak, çalkalamak
  • mix : karıştırmak
  • stir : karıştırmak
  • stick : yapıştırmak
  • spread : yaymak
  • do an experiment : deney yapmak
  • combine : karıştırmak, birleştirmek

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski