For fear that / In case / Lest

In case: -se / -ir diye

“In case” bağlaç olarak bir önleni ifade eder. Bulunduğu cümlecikte olasılığı ifade etmek için genellikle “should” ile ekullanılır.
  • I have made some sandwiches for us in case we get hungry during our trip.  (Yolculuğumuz sırasında acıkırız diye bizim için biraz sandviç yaptım.)
  • You'd better reserve your seats today in case the flight should be full tomorrow. (Uçağın yarın dolu olması ihtimaline karşı bugün koltuklarınızı ayırsanız iyi olur.)
  • In case you should have time to visit him when you are in London, you had better take Brain’s adres with you. (Londra'dayken onu ziyaret edecek vaktin olur da, Brain'in adresini yanına alsan iyi olur.)
İngiliz İngilizcesi ile Amerikan ingilizcesinde in case kullanımı farklı şekillerdedir. İngiliz dil bilimciler, in case'i bir şeyin olma olasılığı olabileceğini düşünerek bir önlem olarak kullanırlar. Ancak Amerikalı dil bilimciler, in case'i bir koşul gibi ifade ederler.
  • I'll bring in the washing if it rains.= I'll bring them at the time it starts raining.
  • I'll bring in the washing in case it rains. = I'll bring them now because it might rain later.
  • Take an umbrella with you in case it rains. (UK because it may rain)
  • In case you are unwell, you should call the office. (USA if you are unwell)

For fear (that): -mesi / -eceği korkusuyla

“For fear that” günümüz İngilizce sinde artık çok fazla karşılaşılan bir bağlaç değildir. Bağlı olduğu cümlecikte genellikle “would, might” kullanılır
  • The children didn't go upstairs for fear (that) they might wake up their sister.(Çocuklar kız kardeşlerini uyandıracaklarından korkarak yukarı çıkmadılar.)
  • Robert got a traveller cheque for fear that he would run out of money. (Robert, parasının biteceğinden korktuğu için bir seyahat çeki aldı.)

Lest: -mesi / -eceği korkusuyla

Lest” de günümüz İngilizce sinde artık çok fazla karşılaşılan bir bağlaç değildir. Bağlı olduğu cümlecikte genellikle “should” kullanılır. Aşağıdaki cümleleri karşılaştırın.
  • The thieves broke into the house silently lest they should wake up the owner of the flat. (Hırsızlar evin sahibini uyandırmasınlar diye sessizce eve girdiler.)
  • The thieves broke into the house silently for fear that they would / might wake up the owner of the flat. (Hırsızlar evin sahibini uyandıracakları / uyandırabilecekleri korkusuyla sessizce eve girdiler.)
  • He drove very carefully on the icy road lest he should have an accident. (Kaza yapmasın diye buzlu yolda çok dikkatli sürüyordu.)
  • He drove very carefully on the icy road for fear that he would / might have an accident. (Kaza yapacağı / olabileceği korkusuyla buzlu yolda çok dikkatli sürüyordu.)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski